Bayram Ruhunu Nerede Kaybettik?

Murat UZUN


Bayram geldi diye yazıyor takvimde... Peki gerçekten bayram geldi mi? Yoksa sadece birkaç gün tatil diye mi seviniyoruz artık?


Eskiden bayram sabahı ayrı bir güzeldi. Evde mis gibi sabun kokardı, herkes erkenden kalkar, kurban için hazırlık başlardı. Anneler sabahın erken saatlerinde börekler yapar, babalar elinde seccade camiye giderdi. Sonra ailece kurban kesilir, sonra da komşular, akrabalar, yaşlılar tek tek ziyaret edilirdi.


Şimdi ne oldu? Ziyarete gitmek yerine, "WhatsApp'tan yazdım, yeter" der olduk. Çocuklar şeker toplamak yerine ellerinde telefonla oyun oynuyor. Kurban kesimi bile uzaktan kumanda gibi oldu, bağış yapıyoruz, video geliyor, mesele bitti sanıyoruz.


Bayram artık eskisi gibi değil diyoruz da, biz eski biz miyiz? Belki de o eski bayramlar, biz onları yaşadığımız için güzeldi. Komşuya uğramaktan, hal hatır sormaktan, büyüklerin elini öpmekten mutluluk duyardık. Şimdi vakit yok diyoruz, ama telefona, sosyal medyaya saatler harcıyoruz.


Bayram dediğin sadece tatil değil. Bayram, gönül almak, küslüğü bitirmek, paylaşmak, sofraya bir tabak fazla koymaktır. Kimsesizi arayıp “Bir şeye ihtiyacın var mı?” demektir. Bayram, çocukların yüzünde gülümseme, yaşlının gözünde yaş demektir.


Şimdi kendimize bir soralım: Bayram ruhunu biz mi kaybettik, yoksa üstünü mü örttük?


Bu bayram, belki bir kapı çalarız, belki eski bir dostu ararız, belki de çocukları sevindiririz. Kim bilir, belki de o kaybettiğimiz bayram ruhu geri gelir.

Herkesin bayramı mübarek olsun. Gönlünüz bayram gibi olsun.


Yorumlar