Her Şey Geçer, Kafaya Takma
Bazı günler vardır, sabah kalkarsın, daha gözünü bile tam açamamışken bir dert çöker üstüne. Bazen bir borç, bazen bir laf, bazen bir kırgınlık...
Kalbinin bir köşesinde yumru gibi durur. İşte o anlarda biri çıkar karşına ya da kendi kendine söylersin şu sözler...
Her şey geçer, kafaya takma, akışına bırak.
İşte bu söz var ya, belki de hayatın özeti.
Çünkü geçiyor...
Zaman geçiyor, mevsimler geçiyor, insanlar geçiyor, dertler geçiyor.
Bugün seni uykusuz bırakan mesele, yarın bir anı olup gidiyor.
Geriye ne kalıyor biliyor musun.
Yaşadığın an ve o anda gösterdiğin sabır.
Bakın etrafınıza, en çok derdi olanlar bile bir şekilde hayata tutunuyor.
Çünkü hayat beklemiyor kimseyi. Sen üzülmüşsün, kırılmışsın, moralin bozukmuş… Umurunda mı hayatın... Değil. Akıyor.
Sen de ya içinde boğuluyorsun o akıntının ya da bırakıp kendini suya, biraz nefes alıyorsun.
Bir laf vardır bizde...
Dert etme, Mevla’m görelim neyler, neylerse güzel eyler...
Eskiler ne güzel söylemiş. Biz ise günümüzde bunu Kafaya takma diyerek özetliyoruz.
Bazen otobüs kaçıyor, bazen telefon düşüp kırılıyor, bazen biri kırıyor kalbini.
O an sinirleniyorsun, üzülüyorsun, için içini yiyor. Ama sonra ne oluyor...
Geçiyor. Unutuyorsun. O yüzden diyorum ki...
Kendini harap etme.
Küçük şeyleri büyütme.
Her şeyin bir zamanı, bir sebebi var.
Ve unutma. Her şey geçer.
Bugün gülemiyorsan, yarın gülersin.
Bugün ağlıyorsan, bir gün geçer o gözyaşların.
Yeter ki sabret, yeter ki içindeki sesi susturma.
Ve her sabah kendine hatırlat..
Her şey geçer, kafaya takma, akışına bırak
.jpeg)
.jpeg)
Yorumlar
Yorum Gönder